They crossed the vast continent on foot.
- Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
Most students come to school on foot.
- Çoğu öğrenci okula yürüyerek geliyor.
I can go there by foot.
- Oraya yürüyerek gidebilirim.
From there I continued my way by foot.
- Oradan yürüyerek yoluma devam ettim.
We have walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
I'm too tired to walk.
- Yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
Walking from the station to the house takes only five minutes.
- İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.
Walking is good exercise.
- Yürümek iyi egzersizdir.
In order to swim, you have to learn to tread water first.
- Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Do not walk outside this area.
- Bu alanın dışında yürümeyin.