The toddler wobbled when he first stood up.
- Yürümeye başlayan çocuk ilk ayağa kalktığında yalpaladı.
We have walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
We've walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
He is used to walking long distances.
- O uzun mesafe yürümeye alışkın.
She likes walking alone.
- O yalnız yürümeyi sever.
In order to swim, you have to learn to tread water first.
- Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Do not walk outside this area.
- Bu alanın dışında yürümeyin.