Sheep provide us with wool.
- Koyun bize yün verir.
Mr. Brown is a wool merchant.
- Bay Brown bir yün tüccarıdır.
In winter, I always go to bed wearing woolen socks.
- Kışın, her zaman yün çoraplar giyerek yatarım.
I bought a beautiful large ancient red Iranian woolen carpet.
- Büyük, eski, güzel, kırmızı bir yün İran halısı satın aldım.
Scotland is famous for its woollen textiles.
- İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.