yükseltilme

listen to the pronunciation of yükseltilme
Турецкий язык - Английский Язык

Определение yükseltilme в Турецкий язык Английский Язык словарь

yüksel
{f} rose

Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius. - Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.

All sorts of rumors rose about her past. - Onun geçmişi hakkında her türlü söylenti yükseldi.

yüksel
went up

A cheer went up from the audience. - Seyircilerden bir tezahürat yükseldi.

The unemployment rate went up to 5% because of the recession. - İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.

yüksel
rise

I waited for the curtain to rise with my heart beating in excitement. - Ben, kalbim heyecanla atarken perdenin yükselmesini bekledim.

Prices continued to rise. - Fiyatlar yükselmeye devam etti.

yüksel
tall

The tree was so tall that it towered over the garden wall. - Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.

yükseltilmek
lift
yüksel
gone up

My grades at school have gone up. - Okulda notlarım yükseldi.

The average temperature has gone up. - Ortalama sıcaklık yükseldi.

yüksel
{f} risen

The river's water level has risen. - Nehrin su seviyesi yükseldi.

The exchange rate for the yen against the dollar has risen. - Yen için döviz kuru dolar karşısında yükseldi.

yüksel
{f} rising

The sun is rising now. - Güneş şimdi yükseliyor.

In September, 1929, stock prices stopped rising. - Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.

yüksel
{f} tower

The tower rose up against the blue sky. - Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.

The tree was so tall that it towered over the garden wall. - Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.

yüksel
got high
yüksel
get high

As global warming increases, sea levels get higher and higher. - Küresel ısınma artarken deniz seviyesi gittikçe yükseliyor.

yüksel
{f} buoy
yüksel
{f} towering
yüksel
go up

There's no guarantee that the stock will go up. - Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.

Prices are about to go up again. - Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.

Yüksel
(isim) Be lofty, be noble
Турецкий язык - Турецкий язык
Yükseltilmek işi
yükseltilmek
Yükseltmek işine konu olmak veya yükseltmek işi yapılmak
yükseltilme
Избранное