yükselişte

listen to the pronunciation of yükselişte
Турецкий язык - Английский Язык
on the upbeat
on the rise

Tensions between the USA and Russia are on the rise. - ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler yükselişte.

Prices are still on the rise. - Fiyatlar hâlâ yükseliştedir.

on rise
yüksel
{f} rose

The tower rose up against the blue sky. - Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.

All sorts of rumors rose about her past. - Onun geçmişi hakkında her türlü söylenti yükseldi.

yüksel
went up

The balloon went up in the sky. - Balon gökyüzüne doğru yükseliyor.

A cheer went up from the audience. - Seyircilerden bir tezahürat yükseldi.

yüksel
rise

The cost of living has risen. - Yaşamanın maliyeti yükseldi.

Prices will continue to rise. - Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.

yüksel
tall

The tree was so tall that it towered over the garden wall. - Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.

yüksel
gone up

The cost of living has gone up. - Yaşamanın maliyeti yükseldi.

Why have coffee prices gone up? - Kahve fiyatları neden yükseldi?

yüksel
{f} risen

The level of water in the river has risen. - Nehrin su seviyesi yükseldi.

The cost of living has risen. - Yaşamanın maliyeti yükseldi.

yüksel
{f} rising

The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily. - Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.

The yen is rising and the dollar is falling. - Yen yükseliyor dolar düşüyor.

yüksel
{f} tower

The tower rose up against the blue sky. - Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.

The tree was so tall that it towered over the garden wall. - Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.

yüksel
got high
yüksel
get high

As global warming increases, sea levels get higher and higher. - Küresel ısınma artarken deniz seviyesi gittikçe yükseliyor.

yüksel
{f} buoy
yüksel
{f} towering
yüksel
go up

Prices are about to go up again. - Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.

Prices will continue to go up. - Fiyatlar yükselmeye devam edecek.

Yüksel
(isim) Be lofty, be noble
yükselişte
Избранное