The ship loaded in two days.
- Gemi iki gün içinde yüklendi.
I wish I could figure out how to install this software.
- Keşke bu yazılımı nasıl yükleyeceğimi bilebilsem.
Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.
- Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı.
Tom decided to upload the video he took to YouTube.
- Tom çektiği videoyu YouTube'a yüklemeye karar verdi.
How can I upload a photo to your website?
- Sitene bir fotoğrafı nasıl yükleyebilirim?
I downloaded the file that Tom uploaded.
- Tom'un yüklemiş olduğu dosyayı indirdim.
Uploading is the opposite of downloading.
- Yüklemek, indirmenin tersidir.
Everyone has their own burdens.
- Herkesin kendi yükleri vardır.
I don't want to burden you with my troubles.
- Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
Tom loaded the cars onto the ferryboat.
- Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
We loaded our baggage into the car.
- Bagajımızı arabaya yükledik.
Let's get those supplies loaded on the truck.
- Bu malzemeleri kamyona yükletelim.
Tom loaded the cars onto the ferryboat.
- Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
Tom finished loading the truck.
- Tom kamyona yükleme yapmayı bitirdi.
We're ready to begin loading the truck.
- Kamyonu yüklemeye hazırız.
If you load too much weight in this box, it's going to blow up.
- Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.