O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.
- He enjoyed reading detective stories.
Okumayı yazmaya tercih ederim.
- I prefer reading to writing.
Bu kitap okumaya değer.
- This book is worth reading.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Dün gece yatakta kitap okurken, ışık açıkken uykuya dalmışım.
- While I was reading in bed last night, I fell asleep with the light on.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum.
- I plan to try reading some other books.
Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
- They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.