Tom alnında birkaç kırışıklık edinmeye başladı.
- Tom has started to get a few wrinkles on his forehead.
Pantolonumdaki kırışıklıkları ütüledim?
- I ironed out the wrinkles in my pants.
Kırışıklarımı gizlemeye çalışıyordum.
- I was trying to hide my wrinkles.
Onun pantolonlarının hepsi kırışık.
- His slacks are all wrinkled.
... Wrinkles, right? ...