Paketlenmesi gereken bir hediyem var.
- I have a gift that needs to be wrapped.
Sen onu sarılı hediye mi istersin?
- Do you want it gift wrapped?
O her zaman karanlık bir havayla sarılır.
- He was always wrapped by a dark air.
Kollarımı onun boynuna sarmak istedim.
- I wanted to wrap my arms around his neck.
Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.
- I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents.
Hiç ambalaj kağıdın var mı?
- Do you have any wrapping paper?
Onu yarın bitirmek istiyoruz.
- We want to wrap it up tomorrow.
Bebeğini bir battaniyeye sardı.
- She wrapped her baby in a blanket.
Tom battaniyesine sarındı.
- Tom wrapped himself in his blanket.
Bu paketi benim için düzgün bir şekilde sarar mısın?
- Will you wrap this package neatly for me?
Tom kesinlikle parmağını Mary'ye sardırdı.
- Tom certainly has Mary wrapped around his finger.
Onu başıma sarmaya çalışıyorum.
- I'm trying to wrap my head around it.
Kollarımı onun boynuna sarmak istedim.
- I wanted to wrap my arms around his neck.
Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.
- I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents.
Paketlemen gerekmiyor.
- You don't need to wrap it.
We thought the toy was still in its original packaging because it was shrink-wrapped.
To avoid going over budget, let's make sure we wrap by ten.