Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
- Tom has to speak French at work.
Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.
- Since Tom is a bartender, he uses an ice pick every day at work.
Tom ve Mary her ikisi de iş başında.
- Tom and Mary are both at work.
Çalışma odasında hâlâ iş başında.
- He is still at work in the workroom.
Evde mi yoksa işte mi daha fazla zaman harcarsın?
- Do you spend more time at home or at work?
Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.
- I didn't get much sleep last night so I was nodding off all day at work.
Don't interrupt me while I'm at work on my housing project.