O, meydana gelmek zorunda değildi. - That didn't have to happen.
O, meydana gelmek zorunda değildi.
That didn't have to happen.
Kötü bir şey olmak üzereydi. - Something bad was about to happen.
Kötü bir şey olmak üzereydi.
Something bad was about to happen.
Ters bir şey olmak üzereydi. - Something wrong was about to happen.
Ters bir şey olmak üzereydi.
Something wrong was about to happen.