wohlhabend

listen to the pronunciation of wohlhabend
Немецкий Язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение wohlhabend в Английский Язык Турецкий язык словарь

prosperous
müreffeh

Uzun ve müreffeh bir hayat yaşa. - Live a long and prosperous life.

O kasaba müreffeh görünüyordu. - That town looked prosperous.

comfortable
{s} rahat

Direksiyonun arkasında daha rahat hissediyorum. - I feel more comfortable behind the wheel.

İnsanlar rahat mı? Hayır. - Are people comfortable? No.

prosperous
feyizli
comfortable
{s} rahatlatıcı
comfortable
{s} konforlu

Ben gerçekten konforlu hissederim. - I feel really comfortable.

Bu kulaklıklar hem şık hem de konforlu. - These headphones are both stylish and comfortable.

prosperous
abad
prosperous
abat
comfortable
huzurlu
comfortable
dili yeterli
comfortable
{s} tatminkâr
comfortable
yorgan comfortably rahatça
comfortable
teselli edici
comfortable
{s} iyi

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir. - It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

comfortable
{s} sakin

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi. - He observed this calmly, from a comfortable distance.

comfortable
müreffeh
Немецкий Язык - Английский Язык