Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.
- Please come here soon if you don't mind.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
- She got married soon after her graduation from the college.
Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı.
- The news that the school had been burned down soon spread though the town.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?
- Do you plan on going home anytime soon?
Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
O yakında hastaneden ayrılacak.
- She will leave the hospital soon.