Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor.
- Tom doesn't think Mary can live without him.
Onsuz yaşamayı düşünemiyorum.
- I can't conceive of living without him.
Onsuz kendimi yalnız hissettim.
- I felt lonely without her.
Onsuz gitmek zorunda kalacaksın.
- You will have to go without her.
Her zaman müzik dinliyorum; onsuz yaşayamam.
- I'm always listening to music; I can't live without it.
Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim.
- Tell me what you need and I'll tell you how to get along without it.
Sensiz hayat düşünemiyorum.
- I can't think of life without you.
Sensiz ne yapardık bilmiyorum.
- I don't know what we would do without you.