without ceasing, always, ever

listen to the pronunciation of without ceasing, always, ever
Английский Язык - Турецкий язык

Определение without ceasing, always, ever в Английский Язык Турецкий язык словарь

continually
ikide birde
continually
ikide bir
continually
süregiden
continually
devamlı

Tom devamlı olarak pasta yiyor. - Tom continually eats cake.

continually
mütemadiyen
continually
sürekli

Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor. - Peter is continually making phone calls to his mother.

O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti. - He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach.

continually
harıl harıl
continually
sürekli olarak

O sürekli olarak para kalmadığından şikayet ediyordu. - She complained continually that there was no money left.

Termosfer içinde sıcaklıklar sürekli olarak 1.000 derece Celsius'un hayli ötesine yükselir. - Within the thermosphere, temperatures rise continually to well beyond 1,000 degrees C.

continually
z. sürekli, devamlı, sık sık, boyuna, habire
continually
devamlı olarak

Tom devamlı olarak pasta yiyor. - Tom continually eats cake.

continually
durmadan
continually
boyuna
Английский Язык - Английский Язык
{a} continually
without ceasing, always, ever
Избранное