with a lot of

listen to the pronunciation of with a lot of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение with a lot of в Английский Язык Турецкий язык словарь

a lot of
birçok

Birçok müşteri danışma için avukata gelirler. - A lot of clients come to the lawyer for advice.

354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı. - Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.

deep
derin derin

Bob o konuyu derin derin düşündü. - Bob thought deeply about that matter.

Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom gazed deeply into Mary's eyes.

deep
deniz

Tom derin deniz dalgıcıdır. - Tom is a deep-sea diver.

Hazine, denizin derinliklerine gömüldü. - The treasure was buried in the deepest of the sea.

a lot of
sürüsüne bereket
a lot of
bini bir paraya
deep
kalın
a lot of
bir dünya
a lot of
külli
a lot of
çok

Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum. - I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.

Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir. - Japan consumes a lot of paper.

a lot of
niçe-niçe
a lot of
kârlı
deep
karmaşık
deep
anlaşılmaz

Onun romanları benim için çok anlaşılmazdır. - His novels are too deep for me.

deep
{f} derince
deep
yoğun

Yaşamlarımızı büyük sevgiden ve derin kederden daha yoğun bir şekilde yaşamayız. - We never experience our lives more intensely than in great love and deep sorrow.

deep
(duygu) derin
deep
(the ile) deniz
deep
derine inen
a lot of
bir çok

Bir çok çözümü düşünüyoruz. - We are thinking of a lot of solutions.

Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı. - Recently, there's been a lot of talk about distance education.

a lot of
çok/pek çok (şey): She bought a lot of books. Çok kitap aldı
with a lot
birçok
deep
alçak
deep
{s} keskin
deep
tok yürekten
deep
{s} tok (ses)
deep
gizli ve geniş planlar
deep
{s} pes

Tom'un pes bir sesi var. - Tom has a deep voice.

deep
{s} yürekten

Tom Mary'yi yürekten seviyor. - Tom has a deep affection for Mary.

Sana yürekten âşığım. - I'm deeply in love with you.

deep
{s} ağır
deep
{s} şiddetli, ağır
deep
ciddi/boğuk/koyu/derin
Английский Язык - Английский Язык
deep
A lot of
gobs of

He wants to make gobs of money selling cassettes.

a lot of
very much, very many
with a lot of

    Расстановка переносов

    with a Lot of

    Турецкое произношение

    wîdh ı lôt ıv

    Произношение

    /wəᴛʜ ə ˈlôt əv/ /wɪð ə ˈlɔːt əv/

    Видео

    ... But there's a lot of pressure that ...
    ... federal government is also a big customer of a lot of businesses. ...
Избранное