wild, solitary, waste, untilled, rough

listen to the pronunciation of wild, solitary, waste, untilled, rough
Английский Язык - Турецкий язык

Определение wild, solitary, waste, untilled, rough в Английский Язык Турецкий язык словарь

desert
{i} çöl

Çölün ortasında benzinimiz bitti. - We ran out of gas in the middle of the desert.

Alacakaranlık çöl üzerine düştü. - Dusk fell over the desert.

desert
çöl halinde olan
desert
{i} tatsızlık
desert
{f} ayrılmak
desert
{i} hak ettiğini bulma
desert
hak ettiğini buldu
desert
yaban
desert
değer

Çölde, suyun ağırlığı altın değerindedir. - In the desert, water is worth its weight in gold.

desert
çöllük
desert
desert fauna çöl direyi
desert
terketmek
desert
kaçmak
desert
{i} bozkır
desert
(Askeri) FİRAR ETMEK, KAÇMAK: Bir askeri hizmet, mevki veya görevden geri dönmemek niyetiyle, izinsiz olarak ayrılma veya tehlikeli bir görevden, önemli bir hizmetten kaçma
desert
desert flora çöl biteyi
desert
{s} boş
desert
{f} terketmek, bırakmak
desert
{i} hak edilen şey, layık olunan şey. He got his deserts. Hak ettiğini buldu
desert
(isim) çöl, bozkır; ıssız yer; tatsızlık; sönüklük; hak etme, hak edilen şey, hak ettiğini bulma
Английский Язык - Английский Язык
{a} desert