Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
- As usual, the physics teacher was late for class.
O, her zamanki gibi geç geldi.
- She came late as usual.
Her zaman olduğu gibi çok güzel görünüyorsun.
- You look very pretty, as usual.
Her zaman olduğu gibi geç kaldılar.
- They're late, as usual.
O, her zamanki gibi geç kalmıştı.
- He was late, as always.
Keiko bize her zamanki gibi hoş bir gülümseme gösterdi.
- As always, Keiko showed us a pleasant smile.
My father is as busy as ever.
- Mein Vater ist so beschäftigt wie immer.
He is as healthy as ever.
- Er ist wie immer wohl auf.