widerstehen

listen to the pronunciation of widerstehen
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) direnmek, dayanmak(DATİVOBJEKT alır)
{vi: dır'şte: hın} diretmek, dayatmak, direnmek
karnabahar
karşı koymak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение widerstehen в Английский Язык Турецкий язык словарь

resist
direnmek

O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti. - He stopped resisting, and resigned himself to his fate.

Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor. - It's hard to resist temptation.

resist
{f} dayanmak
resist
karşı koymak

Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur. - Sometimes it's hard to resist the impulse to burst out laughing.

Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu. - It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.

resist
{f} engellemek
resist
direşmek
resist
göğüslemek
resist
göğüs germek
resist
-meden edebilmek
resist
diren

Tom Mary'nin ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi. - Tom resisted the impulse to tell Mary what an idiot she had been.

İnsanlar zalim hükümdara direndi. - The people resisted their cruel ruler.

resist
{f} karşı çıkmak
resist
{f} dayanmak: resist pain acıya dayanmak
resist
kumaş boyacılarının kullandığı tutkal gibi ve kimyasal tesire karşı gelen madde
resist
(Askeri) Mukavemet etmek
resist
{f} muhalefet etmek
resist
{f} dayanıklı olmak