O roman geniş ölçüde okundu.
- That novel was widely read.
Çay geniş ölçüde Hindistan'da yetiştirilir.
- Tea is widely grown in India.
Orijinal qipao geniş ve boldu.
- The original qipao was wide and loose.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
- A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Oturma odamda geniş pencereler var.
- My living room has wide windows.
Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
- When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
It has been the most widely-used method of nanotube synthesis.
Onun adı yaygın olarak biliniyordu.
- His name was becoming widely known.
İngilizce dünyada en yaygın konuşulan dildir.
- English is by far the most widely-spoken language in the world.
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
- These insects are widely distributed.
Oturma odamda geniş pencereler var.
- My living room has wide windows.
Kapı sonuna kadar açıktı.
- The door was wide open.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu.
- Fadil found the door wide open.
Tom gözlerini ardına kadar açtı.
- Tom opened his eyes wide.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Benim hobilerim sadece geniş kapsamlı değil fakat aynı zamanda faydalı da.
- My hobbies are not only wide-ranging but also useful.
Deprem geniş çaplı hasara yol açtı.
- The earthquake caused widespread damage.
Tom bütün gece tamamen uyanık kaldı.
- Tom remained wide awake the whole night.
Nedense, tamamen uyanığım ve uykuya dalamıyorum.
- For some reason, I'm wide awake and can't fall asleep.
Sizin tahmin hedeften uzak.
- You're wide of the mark.
In 1866 Colonel J. F. Meline noted that the rebozo had almost disappeared in Santa Fe and that hoop skirts, on sale in the stores, were being widely used.
The inquiry had a wide remit.
He was wide awake.
The arrow fell wide of the mark.
He travelled far and wide.
... were prosperity is widely shared ...
... which has been widely reported, mobile growth rate ...