whole; perfect; unhurt; uninjured

listen to the pronunciation of whole; perfect; unhurt; uninjured
Английский Язык - Турецкий язык

Определение whole; perfect; unhurt; uninjured в Английский Язык Турецкий язык словарь

sincere
samimi

Lütfen benim samimi özürlerimi kabul edin. - Please accept my sincere apologies.

Onun samimi olduğundan şüphem yok. - I do not doubt that he is sincere.

sincere
içten

İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin. - I sincerely hope that you will soon recover from your illness.

İlk başta, o çok içten görünüyordu. - At first, he sounded very sincere.

sincere
{s} dürüst

Tom'un oldukça dürüst olduğundan eminim. - I'm sure Tom is quite sincere.

Dalkavukluk yerine bize dürüst ve samimi tahmin ver! - Instead of flattery, give us an honest and sincere estimate!

sincere
yürekten

Sana yürekten bir özür borçluyum. - I owe you a sincere apology.

sincere
yapmacıksız
sincere
muhlis
sincere
hüsnüniyet
sincere
{s} gerçek

Tom gerçekten samimi görünüyordu. - Tom seemed really sincere.

İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum. - I sincerely, truly believe that.

sincere
hakiki
sincere
sincerity içtenlik
sincere
(sıfat) içten, samimi, candan, gerçek, doğru, dürüst, içi dışı bir
sincere
hulüs
sincere
{s} doğru

O genellikle doğru sözlü ve içten ve bu sebeple onunla tanışanların güvenini kazanır. - He is usually straightforward and sincere and thereby gains the confidence of those who meet him.

sincere
{s} candan
sincere
samimiyet
sincere
sahte olmayan
Английский Язык - Английский Язык
sincere
whole; perfect; unhurt; uninjured

    Расстановка переносов

    whole; perfect; unhurt; un·in·jured

    Произношение

Избранное