Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your dad went?
Bütün paranın nereye gittiğini sanıyorsun?
- Where do you think all the money goes?
Kadını nerede gördün?
- Where did you see the woman?
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your father went?
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Nereden kitap alabilirim?
- Where can I buy books?
Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
- We anticipated where the enemy would attack.
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.
- Foreign accent syndrome is an as-yet unexplained medical condition where the patient can no longer pronounce his mother tongue correctly and seems to have a foreign accent.
Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.
- The situation has come to the point where we either sink or swim.
Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir.
- Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Where there's smoke there's fire.
Gizlenme yerimizin nerede olduğunu kimseye söyledin mi?
- Have you told anyone where our hideout is?
Tom Mary ile tanıştığı yerin adını hatırlayamadı.
- Tom couldn't remember the name of the place where he met Mary.
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Bu sıranın sonu neresi?
- Where is the end of this line?
Kanada'nın neresindensin?
- Where in Canada are you from?
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Where there's smoke there's fire.
Tom durduğu yerden Mary'yi görebiliyordu.
- Tom could see Mary from where he stood.
Tom, neredesin Seni özlüyoruz!
- Tom, where are you? We miss you!
Tom! Neredesin? Buradayım! Ama burası nerede?
- Tom! Where are you? I'm here! But where is here?
Siz şu an neredesiniz?
- Where are you guys now?
The snowbirds travel where it is warm.
Their job is to go where they are called.
He is looking for a house where he can have a complete office.
Where no provision under this Act is applicable, the case shall be decided in accordance with the customary pratices.
I wonder whether Tom knows where Mary lives.
- I wonder if Tom knows where Mary lives.
I wonder whether Tom knows where Mary's umbrella is.
- I wonder if Tom knows where Mary's umbrella is.