Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır.
- Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.
Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.
- His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.
Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum.
- Working part-time at a supermarket, I found that some customers were polite whereas others weren't.
O klasik müzik seviyor oysa ben cazı tercih ederim.
- She loves classical music, whereas I prefer jazz.