Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi.
- Tom wasn't sure when he was supposed to be there.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.
- When we borrow money, we must agree to the conditions.
Tarihinin en büyük ve en olası kurtarma Berlin halkına yiyecek ve umut getirdi - Ve bu havadan ikmalin başlamasına sebeb oldu
- And that's when the airlift began – when the largest and most unlikely rescue in history brought food and hope to the people of Berlin.
Ben lisede iken benim sevdiğim dersler coğrafya ve tarihti.
- When I was at high school the subjects I liked were geography and history.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
Orkestra akort etme sırasında kulak tırmalayan sesler yapar.
- The orchestra makes discordant noises when tuning up.
Web sitelerini kullanmak için kayıt sırasında insanların sahte kişisel bilgi vermeleri nadir değildir.
- It's not uncommon for people to give fake personal information when registering to use websites.
Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.
- When I was young, I tried to read as many books as I could.
Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.
- When angry, count ten; when very angry, a hundred.
When will they arrive?.
I’ll do it when I get the time.
They were told when to sleep.
I’m happiest when I’m working.
It was raining when I came yesterday.
A good article will cover the who, the what, the when, the where, the why and the how.
The time will come when you will regret this.
- The time will come when you will regret it.
The time will come when you will regret it.
- The time will come when you will regret this.
Since when do I need your permission?.
Do you know when they arrive?.
Come whenever you want to.
- Come whenever you want.
Come whenever you want.
- Come whenever you want to.