Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I met him once when I was a student.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Bir şey için ödeme yapmam gerektiğinde ben sadece kredi kartı kullanırım.
- I just use a credit card whenever I need to pay for something.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğun zamandır.
- The best time of life is when you are young.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.
- When we borrow money, we must agree to the conditions.
Büyüdüğümde tarih öğretmek istiyorum.
- I want to teach history when I grow up.
Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı!
- When written as a numerical date, March 14, 2015 is 3/14/15, corresponding to the first five digits of pi (3.1415) - a once-in-a-century coincidence!
Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler.
- Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.
Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum.
- I was having a very good time, when the sad news came.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
Orkestra akort etme sırasında kulak tırmalayan sesler yapar.
- The orchestra makes discordant noises when tuning up.
Web sitelerini kullanmak için kayıt sırasında insanların sahte kişisel bilgi vermeleri nadir değildir.
- It's not uncommon for people to give fake personal information when registering to use websites.
Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.
- When angry, count ten; when very angry, a hundred.
Jim sınava hazırlanırken gece yarılarına kadar çalıştı.
- Jim burned the midnight oil when he was preparing for the examination.
By the time I reach the age of sixty-five, I will have worked for more than forty.
When will they arrive?.
I’ll do it when I get the time.
They were told when to sleep.
I’m happiest when I’m working.
It was raining when I came yesterday.
A good article will cover the who, the what, the when, the where, the why and the how.
When the time came to jump out of that airplane I was scared stiff. My heart was pounding so hard I thought it would come out of my chest.
- When it came time to jump out of that airplane I was terrified. My heart was in my mouth.
The time will come when you will regret it.
- The time will come when you will regret this.
Since when do I need your permission?.
Do you know when they arrive?.
Come whenever you want to.
- Come whenever you want.
Come whenever you want.
- Come whenever you want to.
I'll be an old man by the time you finish!.