Benim hiçbir planım yok.
- I have no plans whatsoever.
Bu evde hiç ekmek yok.
- There's no bread whatsoever in this house.
Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.
- Sami had no education whatsoever.
Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
- You are under no obligation whatsoever to share this information.
Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
- You are under no obligation whatsoever to share this information.
Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.
- I have no interest whatsoever in eating English food.
“Whatsoever God hath said unto thee, do”. (Gen. xxxi. 16).
He gave me no answer whatsoever.
... without any talent whatsoever. ...