Çalışanlarımız bizim en değerli varlıklarımızdır.
- Our employees are our most valuable assets.
Sen benim için değerli bir varlıksın.
- You're a valuable asset to me.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
- This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
- Fadil saw Layla as an asset.
This watch is of great value.
- Diese Uhr ist von großem Wert.
These types of books have almost no value.
- Solche Bücher sind fast wertlos.
The functions sine and cosine have a range of values between -1 and 1, inclusive.
- Der Wertebereich der Sinus- und Kosinusfunktion ist das geschlossene Intervall von -1 bis 1.
Hail to thee, blithe Spirit! Bird thou never wert, ....