weiterhin bestehend

listen to the pronunciation of weiterhin bestehend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение weiterhin bestehend в Английский Язык Турецкий язык словарь

remaining
{s} arda kalan
remaining
(Bilgisayar) kaldı

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

continuing
(Bilgisayar) içeren
remaining
baki
remaining
kalık
remaining
artık
remaining
bakiye
continuing
{f} devam et

Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum. - I see no point in continuing this conversation.

Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi. - Poverty prevented him from continuing his studies.

continuing
müdevver
remaining
kalıcı
remaining
{f} kal

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı. - There were few students remaining in the classroom.

remaining
kalarak
continuing
(sıfat) devam eden
continuing
{s} devam eden
remaining
{s} artan
remaining
{s} kalan

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın. - You oughtn't to go out with the little boy remaining alone.

Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı. - There were few students remaining in the classroom.

remaining
{s} öteki
remaining
kalma

Evli bir yazar bekar kalmayı tavsiye ettiği zaman kitabın zayıf noktası güvenirlikten yoksun olmasıdır. - The book's weak-point is that it lacks credibility when a married writer recommends remaining unmarried.

Eve gitmek ve ofiste işte kalmak arasında tereddüt etti. - He wavered between going home and remaining at work in the office.

Немецкий Язык - Английский Язык
being still in existence
remaining
remaining in existence
still existing
continuing to exist
continuing
weiterhin bestehend
Избранное