Trenin kalkışı ertelenecek.
- The train's departure will be delayed.
Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun?
- Do you know why he put off his departure?
Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim?
- May I know the date of you departure?
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided he would put off his departure.
Tom gidişini ertelemeye karar verdi.
- Tom decided to postpone his departure.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.