Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
- She soon adjusted to his way of life.
Bu Amerikan yaşam tarzıdır.
- This is the American way of life.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
- One's lifestyle is largely determined by money.
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
- Tom has a healthy lifestyle.
Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu.
- Layla loved the country lifestyle.
Çoğu roman ve gösteriler, tarımsal yaşam biçimini romantikleştirir.
- Many novels and shows romanticize the agrarian lifestyle.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
- One's lifestyle is largely determined by money.
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
- She has a healthy lifestyle.
... going to mean a whole different way of life for people who counted on the insurance plan ...