Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Bu kediye bakmak zorundayım.
- I have to look after this cat.
Tom Mary'ye bakmak zorundaydı.
- Tom had to look after Mary.
Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.
- I'll look after the children while you go shopping.
Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.
- She asked me to look after her baby in her absence.