wartezeit

listen to the pronunciation of wartezeit
Немецкий Язык - Турецкий язык
bekleme zamanı
bekleme süresi
Английский Язык - Турецкий язык

Определение wartezeit в Английский Язык Турецкий язык словарь

wait
bekleyiş

Uzun bir bekleyiş olacak. - It'll be a long wait.

Bu üç saatlik bir bekleyiş olacak. - It's going to be a three-hour wait.

latency
gecikme
latency
yataklık süresi
wait
wait on hizmetçilik yapmak
wait
dört gözle beklemek
wait
ziyaretine gitmek
wait
{f} kalmak

Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim. - I would rather go on foot than stay here waiting for the bus.

Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir. - Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.

wait
bekle

O gelene kadar burada bekleyeceğim. - I'll wait here until she comes.

Burada beklememen gerekir. - You shouldn't wait here.

wait
{f} servis yapmak
latency
(Fizyoloji) latans
latency
(Tıp) latens
latency
gizlilik
latency
gizli kalma
latency
{i} gizli olarak var olma
latency
(Tıp) Gizlilik, saklılık
latency
{i} henüz ortaya çıkmamış olma
wait
(fiil) beklemek, kalmak, bekletmek, servis yapmak, garsonluk yapmak
wait
(isim) bekleme, bekleyiş, pusu