Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.
- Tom always wants to try something new.
Tom her zaman ön sırada oturmak ister.
- Tom always wants to sit in the front row.
Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım.
- I got word that Mary wants to divorce him.
Mac bir yabani at almak istediğinden beri, parasını biriktiriyor.
- Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
... more slowly last year than the year before. The president wants to do well. I understand. ...
... makes it believes that in order to get the changes it wants to see in the world ...