İhtiyaç duyduğun yardımı almanı istiyorum.
- I want you to get the help that you need.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Başkalarına yardım etmeyi istemeye doğal bir arzumuz var.
- We have a natural desire to want to help others.
Tom, beni arzu ettiğim şeyi yapmaktan alıkoydu.
- Tom stopped me from doing what I wanted to do.
Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
- I want to go to America someday.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
Eğer benim yapmamı istiyorsan, senin çocuklarına bakmaya istekliyim.
- I'm willing to take care of your children, if you want me to.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Sana herhangi bir sıkıntı vermek istemiyorum.
- I don't want to cause you any trouble.
Size bir sıkıntı vermek istemiyoruz.
- We don't want to cause you any trouble.
Gitmek istemek için nedenlerim var.
- I have my reasons for wanting to go.
İstemek sahip olmakla aynı değildir.
- Not wanting is the same as having.
Londra'ya gitmek isterim.
- I want to go to London.
Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
- I don't want to identify myself with that group.
Para yokluğundan dolayı onu yapamam.
- I can't do it for want of money.
I want to know where the M-5 bus stops.
Eww, furry...DO NOT WANT!.
And all for the want of a horseshoe nail.
What do you want to eat?.
he that hath skill to be a pilot wants a ship; and he that could govern a commonwealth wants means to exercise his worth, hath not a poor office to manage.
There was something wanting in the play.
The mowing-machine always wanted oiling. Barnet turned it under Jacob's window, and it creaked—creaked, and rattled across the lawn and creaked again.
After six months in a tedious desk job, Anna wants out.
I'm a believer in “waste not, want not”, and we roast our leftover bread, finely sliced and brushed with olive oil, in a low oven.
The way I see it, I'm already doing all the work, and I'm doing the spells and incantations, stated Bowolf. So what do you want, a cookie? laughed Prolok.