Onun ne zaman geleceğini bilmiyorum.
- Ich weiß nicht, wann er kommt.
Ne zaman Almanca öğrenmeye başladın?
- Wann hast du angefangen, Deutsch zu lernen?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I met him once when I was a student.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler.
- Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
When are we eating? I'm hungry!
- Wann essen wir? Ich habe Hunger!
The seven questions that an engineer has to ask himself are: who, what, when, where, why, how and how much.
- Die sieben Fragen, die sich ein Ingenieur stellen muss, sind: wer, was, wann, wo, warum, wie und wie viel.