O, bekleme odasında oturuyor.
- He's sitting in the waiting room.
Tom bekleme odasında yalnız oturuyor.
- Tom is sitting alone in the waiting room.
Bekleme salonunda bekleyin.
- Wait in the waiting room.
Bekleme salonundaki insanların bazıları TV izliyorlardı.
- Some of the people in the waiting room were watching TV.