Biz diğerlerinin gelmesini beklerken bir içki ister misin?
- Would you like a drink while we wait for the others to arrive?
Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.
- All that you have to do is to wait for his reply.
Tom Mary için ne kadar beklemek zorunda olduğunu bilmiyor.
- Tom doesn't know how long he'll have to wait for Mary.
Onu bir saat bekleyeceğim.
- I'll wait for him for an hour.
Lütfen beni istasyonda bekleyin.
- Please wait for me at the station.
Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
- Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.
- I will be happy to attend your party.
Onun için beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
- There was nothing for it but to wait.
Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.
- All that you have to do is to wait for his reply.
Uzun bir bekleyişten sonra içeri girdik.
- We got in after a long wait.
Bekleyiş nihayet bitti.
- The wait is finally over.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- Five patients were in the waiting room.
Jim bizi beklemesinin bir sakıncası olmayacağını söyledi.
- Jim said that he wouldn't mind waiting for us.
Onu bekletmek istemiyorum.
- You don't want to keep him waiting.
Tom Mary'yi bekletmek istemedi.
- Tom didn't want to keep Mary waiting.
Burada kalmak ve bizimle beklemek istemediğinden emin misin?
- Are you sure you don't want to stay here and wait with us?
Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim.
- I would rather go on foot than stay here waiting for the bus.
Carlos bir müddet bekledi.
- Carlos waited a moment.
Burada beklememen gerekir.
- You shouldn't wait here.
Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
- He has only one servant to attend on him.
Lütfen beş dakika bekleyin.
- Please wait for five minutes.
Lütfen beni istasyonda bekleyin.
- Please wait for me at the station.
O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
- I'm so busy I can't attend the party.
Meşgul olacak başka meselelerim var.
- I have other matters to attend to.
I'm waiting for the train.
What are you waiting for?.
The Court had assembled, to wait events, in the huge antechamber known as the Œil de Boeuf.
The sound of the waits, rude as may be their minstrelsy, breaks upon the mild watches of a winter night with the effect of perfect harmony.
She used to wait down at the Dew Drop Inn.
They laid in wait for the patrol.
... state legislator America I say you don't have to wait for Congress to act ...
... wait for checkin ...