Maaşını hemen ödedim.
- I paid his wages on the spot.
O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.
- That young man deserves a raise in his wages.
Tom asgari ücret için çalışmaktadır.
- Tom's been working for minimum wage.
Sendikanın liderleri, daha yüksek ücret için ortalığı karıştırıyorlardı.
- The leaders of the Union agitated for higher wages.
Benim aylık ücret 300.000 yen.
- My monthly wage is 300,000 yen.
Patron bir haftalık ücretimi yükseltti.
- The boss advanced me a week's wages.
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
- Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
Maaşını hemen ödedim.
- I paid his wages on the spot.
Günahın bedeli ölümdür.
- The wages of sin are death.
Günahın bedeli ölümdür.
- The wages of sin is death.
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
Sendikanın liderleri, daha yüksek ücret için ortalığı karıştırıyorlardı.
- The leaders of the Union agitated for higher wages.
O bana bir haftalık ücreti avans verdi.
- He advanced me a week's wages.
Patron bir haftalık ücretimi yükseltti.
- The boss advanced me a week's wages.
to wage war.
with the grete goodes we haue goten in these landes by youre yeftes we shalle wage good knyghtes & withstande the kynge Claudas malyce .
... federal contractors to pay their federally funded employs a pair wage ...
... not going to come back. Because they are low wage, low skill jobs. I want high wage, high ...