Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
The boxer struck his opponent hard.
- Boksör rakibine sert vurdu.
Lightning struck the tower.
- Yıldırım kuleyi vurdu.
The man shot three birds with a gun.
- Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
Benjamin shot a bear with a rifle.
- Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu.
Dan was immediately smitten with Linda.
- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
He was smitten with your mother.
- O senin annene vurulmuş.
The manager reprimanded the man by pounding on the table.
- Müdür masaya vurarak adamı azarladı.
I asked Tom to stop pounding on the wall.
- Tom'un duvara vurmasını bırakmasını istedim.
We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
- Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
A massive earthquake of magnitude 8.8 hit the Japanese islands today.
- 8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.
The rain was beating against the windows.
- Yağmur pencerelere vuruyordu.
I saw him beating the animal.
- Onun hayvana vurduğunu gördüm.
He has a high batting average.
- Onun yüksek bir topa vuruş averajı vardır.
Tom knocked him down.
- Tom ona vurup yere yıktı.
The couple was quarrelling and Chris knocked Beth down.
- Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.
It was a bright cold day in April, and the clocks were striking thirteen.
- Nisanda aydınlık soğuk bir gündü ve saat on üçü vuruyordu.
Have you ever beaten your dog?
- Hiç köpeğine vurdun mu?
I've never beaten Tom.
- Ben hiç Tom'a vurmadım.
I saw Tom hitting Mary.
- Tom'un Mary'ye vurduğunu gördüm.
I don't blame you for hitting him.
- Ona vurduğun için seni suçlamıyorum.
Tom whacked the dog with his cane.
- Tom bastonu ile köpeğe vurdu.
The rain beats against the window pane.
- Yağmur pencere camına vuruyor.
Have you ever beaten your dog?
- Hiç köpeğine vurdun mu?