Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

vt memperdayakan (daya)

listen to the pronunciation of vt memperdayakan (daya)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vt memperdayakan (daya) в Английский Язык Турецкий язык словарь

deceive
aldatmak

Bizim niyetimiz seni aldatmak değildi. - It was never our intention to deceive you.

Ben her zaman sana karşı dürüst oldum. Neden beni aldatmak istiyorsun? - I have always been honest with you. Why do you want to deceive me?

deceive
{f} kandırmak

Asla seni kandırmak istemedim. - I never wanted to deceive you.

Sence çocukları kandırmak kolay mıdır? - Do you think it is easy to deceive children?

deceive
{f} ihanet etmek
deceive
göz boyamak
deceive
{f} kafese koymak
deceive
kazıklamak
deceive
oyuna getirmek
deceive
avlamak
deceive
mantarlamak
deceive
(Kanun) iğfal etmek
deceive
uyutmak
deceive
aldat

Ben aldatılmış olduğum sonucuna vardım. - I came to the conclusion that I had been deceived.

Dürüst olduğunu düşündüğüm çocuk beni aldattı. - The boy I thought was honest deceived me.

deceive
{f} kaybetmek
deceive
{f} yutturmak
deceive
{f} yitirmek
deceive
{f} faka bastırmak
deceive
{f} kafeslemek
deceive
{f} çarpmak
deceive
hilekâr kimse
deceive
{f} keklemek
Английский Язык - Английский Язык
deceive