O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.
Ben asla evlenmemek için yemin ettim.
- I have made a vow never to get married.
Tom bunu yapmak için yemin etti.
- Tom vowed to do that.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.
They exchanged vows on a beautiful island.
The rebels vowed to continue their fight until they succeed.