Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
- Are you old enough to vote?
Şu an oy kullanmak için kayıtlı mısınız?
- Are you currently registered to vote?
Oy vermek için kayıtlı mısın?
- Are you registered to vote?
Oy vermek onların hakkı.
- It is their right to vote.
Delegeler onu ilk oylamada seçti.
- The delegates elected him on the first vote.
Kurultay tekrar oylama yaptı.
- The convention voted again.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
İsviçre'deki kadınların 1970'lere kadar oy hakkına sahip olmadıklarına inanabilir misiniz?
- Can you believe that women in Switzerland didn't receive the right to vote until the 1970's?
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
- Each state had just one vote.
Kazanana karar vermek için oy kullanacağız.
- We will vote to decide the winner.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
- Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.