vorbeigehen

listen to the pronunciation of vorbeigehen
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) (an etw.) bir şeye dikkat etmemek
(Gramer) (an jdm.) önünden (yanından) geçip gitmek
önünden geçmek
(Gramer) (bei jdm.) birine uğramak
{fo: r'bayge: ın} önünden geçmek; geçip gitmek
yanından geçmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vorbeigehen в Английский Язык Турецкий язык словарь

pass
{i} giriş

Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor. - He's studying hard so he can pass the entrance exam.

Tom ilk girişinde sürücü sınavını geçti. - Tom passed his driving test on his first attempt.

pass
{i} geçit

Gizli bir geçit bulduk. - We discovered a secret passageway.

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk. - We found a secret passage into the building.

pass
{i} kanal

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

Panama Kanalı'ndan geçtik. - We passed through the Panama Canal.

pass
sona ermek
pass
pas demek
pass
(Kanun) kararlaştırmak
pass
sınavda geçmek
pass
uzatmak
pass
başarmak
pass
baştan çıkarma
pass
kazanmak
pass
pas

Nasıl o kadar pasif olabilirsin? Neden misilleme yapmıyorsun? - How can you be so passive? Why don't you retaliate?

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir. - If you are going abroad, it's necessary to have a passport.

pass
{f} geç

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If she studied hard, she could pass the exam.

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If he studied hard, he could pass the exam.

pass
{f} bildirmek
pass
{f} devretmek
pass
{i} paso
pass
{f} piyasaya sürmek
pass
(Askeri) KISA İZİN YETKİSİ: Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
pass
{f} onaylanmak
pass
kab

Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu. - Linda is sixteen, but had no trouble passing for twenty.

Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi. - The resolution that a new road be built was passed.