vitrinlere

listen to the pronunciation of vitrinlere
Турецкий язык - Английский Язык
window shop
vitrin
showcase
vitrinlere bakan kimse
window shopper
vitrinlere bakma
window shopping
vitrinlere bakmak
go window shopping
vitrin
window

Tom went window-shopping. - Tom bir şey almadan vitrinleri gezdi.

She looked in at the show window. - O, teşhir vitrinine göz attı.

vitrin
glass
vitrin
show case
vitrin
shop window

The shop window was broken by a stone. - Vitrin bir taşla kırıldı.

He pressed his face against the shop window. - Yüzünü vitrine bastırdı.

vitrin
display case
vitrin
show window

She looked in at the show window. - O, teşhir vitrinine göz attı.

I saw Mary looking into a show window. - Mary'nin bir vitrine baktığını gördüm.

vitrin
show glass
vitrin
shopwindow
vitrin
shopwindow; china cabinet
vitrin
display window
vitrin
showcase, vitrine
vitrin
glass case
vitrin
monstrance
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение vitrinlere в Турецкий язык Турецкий язык словарь

vitrin
Bir dükkân veya mağazanın sokaktan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen: "Sarışın bir kız pastacının vitrinine dikkatle bakıyordu."- P. Safa. İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap: "Vitrinin yan aynasında eşyayı seyreder gibi görünerek kendime de bakıyorum."- R. H. Karay
Vitrin
sergen
vitrin
İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap
vitrin
Bir dükkân veya mağazanın sokaktan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen
vitrinlere
Избранное