Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Kadına şiddet dünya çapında sıkça yaşanan insan hakları ihlallerindendir.
- Violence against women is one of the most frequent violations of human rights worldwide.
Yasaklama emrini ihlal ediyorsun.
- You're in violation of the restraining order.
Güvenimizi ihlal ettin.
- You've violated our trust.
Bu, polis departmanı kurallarını ihlal etti.
- This violated the rules of the police department.
İhlal edenlere para cezası kesilecek.
- Violators will be fined.
ABD anlaşmayı ihlal edenlere karşı bir silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
- The U.S. is calling for an arms embargo against violators of the treaty.
... those are things which simply violate all the known laws of physics, and they're very ...
... accountable nations like Iran or North Korea who violate that treaty by pursuing a nuclear ...