Birçok köylü askerler tarafından öldürüldü.
- A lot of villagers were killed by soldiers.
Köylülere yiyecek sağladılar.
- They supplied the villagers with food.
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- You can reach the village by bus.
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
- The man is well-known all over the village.
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
- In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
Patlama köylüleri korkuttu.
- The explosion frightened the villagers.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.