Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Köylüler ziyaretçilerine karşı nazikti.
- The villagers were kind to their visitors.
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.
- She soon adjusted herself to village life.
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
- The man is well-known all over the village.
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
- In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Köylülere yiyecek sağladılar.
- They supplied the villagers with food.