Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- You can reach the village by bus.
Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.
- She soon adjusted herself to village life.
Bu nehir benim köyümden geçer.
- This river runs through my village.
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
- In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Köylülere yiyecek sağladılar.
- They supplied the villagers with food.
McLuhan believes that the world is rapidly becoming a global village, in which mankind communicates in a supermodern version of the way tribal societies were once related.
... And even if you're like in some remote village somewhere so ...
... we can find some emergency shelter near my village? ...