Bir yerel televizyon kanalı için video çekti.
- He took the video to a local TV station.
I got a video cassette recorder cheap at that shop.
- O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım.
I watched a movie on video.
- Videoda bir film izledim.
Final Fantasy is not a movie, but a videogame.
- Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.
Dan videotaped Linda's apartment.
- Dan, Linda'nın dairesini videoya aldı.
The DVD player replaced the videotape player.
- DVD oynatıcı, video kaset oynatıcının yerini aldı.
... in some absurd, crazy costume from one of my music videos or just knew every single ...
... You're talking about overproduced music videos and ...