I got a video cassette recorder cheap at that shop.
- O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım.
Final Fantasy is not a movie, but a videogame.
- Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.
Tom rented a movie at the video store.
- Tom video mağazasından bir film kiraladı.
DVD players replaced videotape players.
- DVD oynatıcılar, video kaset oynatıcıların yerini aldı.
I recorded a rugby game on videotape.
- Bir rugby maçını video kasete kaydettim.
Bir yerel televizyon kanalı için video çekti.
- He took the video to a local TV station.