Tom affedilmek için dua etti.
- Tom prayed for forgiveness.
Biz zaten sizi affettik.
- We have already forgiven you.
Beni hiç affetmedin, değil mi?
- You've never forgiven me, have you?
I haven't forgiven you.
- Ich habe dir noch nicht verziehen.
Have you forgiven Tom?
- Haben Sie Tom verziehen?